MHP Bafra ilçe Başkanı Av. Hüseyin Acar,” Sorun Türk Devleti!”

MHP Bafra İlçe Başkanı Av. Hüseyin Acar, “ Suriye'de kriz 2011 Mart'ında Arap Baharı'nın etkisiyle küçük gösteriler halinde başladı. Birçok kişi Suriye'de birkaç ay sonra bu savaş bitecek hesabı yaptıysa da iç savaş bir anda dünya gündemine oturdu” dedi.

MHP Bafra ilçe Başkanı Av. Hüseyin Acar,” Sorun Türk Devleti!”

      MHP Bafra ilçe Başkanı Av. Hüseyin Acar, “Arap Baharı ve Çözüm Sürecinin etkisi ile çöken Türk dış ve iç politikası; 24 Kasım 2015 tarihinde Türkiye’nin,  Türkiye-Suriye sınırında Rusya'ya ait SU-24 savaş uçağını düşürmesi üzerine iki ülke arasında baş gösteren kriz, soğuk savaşın ardından iki ülke arasındaki ilişkileri ilk kez yoğun bir şekilde karartmıştır. Rusya yaşanan gelişme karşısında Ankara'ya karşı sert ve karalı bir tepki gösterdi. Rusya ile ilişkilerindeki geniş çıkarlarına rağmen tehlike hisseden Türkiye Rusya’nın bu tepkisi karşısında maalesef pasif bir tutum sergilemiştir. Gerginliklerin başlaması üzerine Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 3 Aralık tarihinde Türkiye'nin Rus savaş uçağını düşürmesinin bedelinin sadece ekonomik yaptırımlarla kısıtlı olmayacağını ifade ederek, uçağı düşürmesini Ankara'nın büyük hatası olarak değerlendirmiştir. Suriye üzerinde yaşanan bu karşılaşma, ekonomi ve ticaretten siyasi propaganda ve askeri boyutlara varana kadar geniş bir alana yayılmıştır. Bu tepki özellikle ekonomi, ticari ve enerji alanlarında Türkiye'ye ağır hasarlar verecek boyutlara ulaşmıştır” diye konuştu.
      MHP Bafra ilçe Başkanı Av. Hüseyin Acar, “ Türkiye’nin bağımsız bir devlet olarak egemenlik alanını korumak adına sınırlarını ihlal eden Rus savaş uçağını düşürmesi haklı ve doğru bir tutumdur. Ancak,  olayların bu noktaya gelmesi AKP iktidarının uyguladığı tutarsız ve basiretsiz dış politikasının ürünü olduğu da aşikardır. Suriye, Rusya krizleri, Türkiye'nin Irak topraklarına girmesi, Irak milleti ve siyasi çevrelerinin sert tepkilerine neden olurken, komşular arasında gerginlikleri de tırmandırdı. Türkiye yönetimi 4 Aralık tarihinde 130 askerden oluşan askeri birliğini Irak'ın kuzeyinde Ninova eyaletine sevk etti ve bu birliğin kürt peşmergelerin eğitimi için gönderildiğini iddia etti, ancak Bağdat yönetimi Türkiye'nin bu hareketini askeri saldırı olarak niteledi. Türkiye Cumhurbaşkanı Bağdat yönetimine göre Irak'ın toprak bütünlüğünün ihlali sayılan bu hareketi haklı göstermek için TSK'nın Irak Başbakanı Haydar İbadi'nin talebi üzerine Irak'a birlik sevk ettiğini iddia etti. Fakat Irak Başbakanı İbadi bu iddiayı kesinlikle reddederek Türkiye'ye askerlerinin Irak topraklarından geri çekmesi için 48 saat süre tanıdı.Bağdat yönetimi bununla da yetinmedi ve NATO' dan üyesi Türkiye'yi askerlerini Irak topraklarından geri çekmeye zorlamasını istedi. Bu gelişmeler karşısında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ‘‘Türk askerinin asla çekilmeyeceği’’ yönündeki net tavrından 48 saat sonra vazgeçmesi ne denli tutarsız bir politika izlediklerinin çok açık göstergesidir. Bölgede yaşanan gelişmeler göstermektedir ki, ne yazık ki Türkiye yanlış ve güdümlü politikalarla Ortadoğu da her geçen gün kan kaybetmektedir. Bu gidişle Türkiye’nin Irak ve Musul bölgesindeki politikaları ABD, Suriye ve Bayır-Bucak Türkmen bölgesindeki politikaları ise Rusya tarafından kesilecektir. AKP İktidarının yanlış politikaları sonucu Türkiye’nin güneyi Suriye, Rusya tarafından işgal edilmiştir. Esad zalimdir amma velakin tarihi emeli Ak Deniz’e inmek olan Rusya’ya Suriye Ülkesi’nin, İslam Coğrafyasının işgal ettirilmesi; Sonuç olarak Esad’lı Suriye yerine Rusya’ya Suriye’nin işgal ettirilmesi BOB Oyununun son sahnesidir. AKP Hükümeti Rusların Suriye’yi işgalini müteakip İsrail’e methiyeler düzmeye başlamıştır. Gelişmeler AKP İktidarının misyonunun bitmediğini göstermektedir. Dış politikada yapılan yanlışlıklar ne yazık ki ülkemizde terör olaylarının da yeniden artmasına yol açmıştır. Başta Diyarbakır, Irak ve Suriye sınırı olmak üzere Doğu ve Güneydoğu da ki pek çok şehrimizin askeri garnizona dönüşmesine sebep olmuştur. Doğu ve Güneydoğu bölgesindeki bazı şehirlerimizde kurulan barikatlar, kazılan hendekler, sokağa çıkma yasakları ne yazık ki ülkemizi adeta savaş alanına dönüştürmüştür.  Bu yaşanan gelişmeler ülkemizin bir bölümünde şiddet sarmalının yeniden yaşanmasına, her geçen gün milletimizin yeniden kan ağlamasına yol açmaktadır. Sonuç olarak AKP iktidarı döneminde 0 sınır sorunu, 0 terör sorunundan komşu dost devlet kalmadığı gibi ülkemizin Doğu ve Güneydoğusunda da hâlihazırda adı konulmamış sıkıyönetim hali mevcuttur” şeklinde konuştu.
             NAMIK AZGIN

 

Güncelleme Tarihi: 29 Ocak 2016, 09:45
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER