“ÜLKENİN GERİLMESİ HAYIRLI DEĞİL”

Ülkenin içinde bulunduğu durumu değerlendiren DESK ve Din Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak, hükümete seslenerek,” sağduyulu davranın” dedi.

“ÜLKENİN GERİLMESİ HAYIRLI DEĞİL”

                       "ÜLKENİN GERİLMESİ HAYIRLI DEĞİL"

         Son zamanlarda meydana gelen olaylar ve ülkenin gerilmesi üzerine yazılı bir basın açıklaması yapan Demokratik Sendikalar Konfederasyonu (DESK) ve Din Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak, içinde bulunduğumuz süreç iyi okunmalıdır. Bu sürecin varacağı noktada başta devlete sonra millete ne getirecek ne götürecektir, bunu iyi tahlil etmeli ve buna göre hareket edilmelidir, dedi. Şenocak, tehlikeli bir mecraya doğru gidilmektedir. Ülkenin varacağı nokta endişe vericidir. Vatandaşların gerilmesi, sen ben kavgasına girmesi 12 Eylül'den daha kötü sonuçlar doğurur. Sağduyulu hareket etmek zorunludur" diye konuştu.

         Şenocak,"Ülkemiz an itibariyle tehlikeli ve kritik bir noktadadır. Ekonomi bozulmuş, insanlar birbiriyle kavgalı, diyalog kapıları kapanmış ve bu mübarek topraklar üzerinde kara bulut dolaşmaktadır. Böyle bir gidişattan hiç kimse memnun olduğunu söyleyemez. Sivil toplum kuruluşları, vatandaşlar, kurumlar endişeli bir bekleyiş içindedirler" diyerek açıklamasını şöyle sürdürdü:

        "Kamu görevlileri, insana hizmetin en büyük ikbal olduğunu unutuyorlar. Siyasi ikballer gelip geçicidir. Siyasi ikbalin şaşaasına, gücüne, gösterişine kapılmak gaflet olur. Yönetici konumundaki insanlar sorumluluk bilinci ile hareket etmek ve davranışlarını sorgulamak zorundadır. İhanete kol kanat geriliyor, tarzındaki görüntü yok edilmelidir. Bu algı, arzu edilen bir şey değildir. Devlet erkânının yanlış algıya yol açacak demeçlerden kaçınması gerekir. Üslubun sertleşmesi ortamı gerginleştirir ve memnuniyetsiz toplum oluşturur. Bu nedenle daha yumuşak bir üslupla ortamın yumuşatılması gerekir. Ülkesine ve devletine güvenen insanların umutsuzluğunun giderilmesi devletin görevidir. Unutmayın ki, milletin huzuru, mutluluğu, devletine güveni; hoşgörü, anlayış, itidal ve birliktelikten geçer. Bunlara dikkat edilmesi gerekir. Tüm siyasi partiler ve devletin her kademedeki erkânı sorumluluk bilincinde olmalı, konuşmasında, davranışlarında sorumluluğunu göstermelidir.Devleti yönetenlerin, Allah (c.c.)'ın emrettiği üslup ve davranış içinde olmaları gerekir. Müslüman, erdemli ve faziletli davranmak zorundadır. Herkese düşen görev ateşe benzin dökmek değil, devletin ve milletin büyük zarar göreceğini idrak ederek gerginliği giderecek söylemler içinde olmaktır. Son zamanlarda ortaya atılan iddialar utanç vericidir. Sadece ülkemizdeki Müslümanlar değil, ümmet bu iddiaların altında ezilmekte, derin utanç duymaktadır. İddiaların hedef aldığı kişiler, kurumlar ve siyasi otorite, davranış ve söylemleriyle ortamı germek yerine, bu iddiaların yalan ve iftira olduğunu ispatla yükümlüdür."

        "28 Şubat mağduru bir sendikacı olarak, 28 Şubat'ı hatırlatan hiçbir uygulamayı desteklemeyiz. Kısıtlamalar, yasaklar, zor kullanmalar, antidemokratik uygulamalardır. DESK olarak, demokratik hakların verilmesinden, ülke olarak demokraside ilerlemekten ve toplumsal yaşamın her alanında demokrasinin görülmesinden yanayız. Zulüm hak değildir. Zulmü kim yaparsa yapsın Allah (c.c.) lanetlemiştir" diyen Şenocak açıklamasında şunları söyledi: 

         "Umudunu Türkiye'ye bağlayan dünya Müslüman devletleri, İslam'ın en büyük sözcüsü ve temsilcisi konumundaki ülkemizin hilafet bayrağını dünyada şahlandıracağı günü ümitle beklerken son gelişmeler büyük hayal kırıklığına neden olmuştur. Orta Doğu'da umudunu Türkiye'ye bağlayan Müslüman devletleri çaresizlik ve karamsarlık içinde kalmıştır. İslam ümmetinin bu utançtan kurtarılması zorunludur. Allah(c.c.)'ın nazarında Müslüman gibi, ümmetin karşısına ise ak, namuslu, vicdanlı, erdemli bir hâlde çıkılması vebalden korkanların sorumlu yaklaşımıdır. Demokratik Sendikalar Konfederasyonu (DESK)  ve Din Bir-Sen olarak bugüne kadar tüm icraatlarında Hükümeti destekledik. Ancak bu destek, hoşgörü, yardımlaşma, erdem, namus, şeref, iyi Müslüman olmak gibi kırmızıçizgilerle sınırlıdır. Bu çizgileri geçen kim olursa olsun karşısına dikiliriz. Sendika olarak Hükümete desteğimiz körü körüne destek değildir. Ülkemizin, milletimizin ve ümmetin selameti, refahı ve huzuru için gerekli görülen bir destektir. Bu anlayış ve düşüncelerimizi devam ettirmekle birlikte, ülkenin içinde bulunduğu bugünkü ortamın yumuşatılması ve gerilimin giderilmesi noktasında Hükümeti uyarmakta görevimizdir."

          İnsan hakları ve demokrasiden taviz verilemeyeceğini, açıklayan Şenocak şunları söyledi:

          " İnsan haklarına, demokrasiye ve hukuka saygı duyulmalıdır. Hukuk devleti görüntüsü yok edilmemelidir. Yargının bağımsızlığından yanayız. Yargı bağımsızlığı bir ülkenin, demokrasinin olmazsa olmazıdır. Adalet herkes için gereklidir. Hukuk herkes için eşit uygulanmalıdır."

                                                                                         NAMIK AZGIN 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER